Uzlaştırma Nedir?

Av. Ceren YANIK > Makaleler > Uzlaştırma Nedir?
  • Uzlaştırma Nedir?

  • Ocak 14, 2024
Paylaş
Her türlü avukatlık ve danışmanlık hizmeti için bizimle iletişime geçin. Whatsapp: 0545 190 06 07
Uzlaştırma Nedir?

Günümüzde suç oranlarında hızlı şekilde artış yaşanmakta, suçluluğun artışı kamu düzenini bozmasının yanında insan ilişkilerine de zarar vermekte bundan dolayı insanlar arasında güven de azalmaktadır. Ceza adalet sistemi ıslah görevini yeterince yerine getirmemekte, cezaevine giren hükümlü çıktığında tekrardan suç işlemektedir.

Ceza adalet sistemi mağdurun beklentilerini ne yazık ki tam olarak karşılamamaktadır. Oysa mağdurun suçtan doğan zararının giderilmesi temel amaç haline getirilmelidir. Bu yüzden ceza adalet sisteminin eksikliğini gidermek ve mağdurun beklentilerini karşılamak adına uzlaştırma kurumu yani fail ile mağdur arabuluculuğu sistemi kabul edilmiştir.

Uzlaştırma kurumu,  Türk Ceza Hukuku sistemimizde ilk defa 2005 yılında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Çocuk Koruma kanunuyla düzenlemiştir.

Uzlaştırma ; Fail ve mağdur arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın tarafların tamamen serbest iradeleriyle yetkili bir uzlaştırmacı tarafından çözümlenmesine denir.

Bu sayede olumsuzlukların giderilmesi ve kamu barışının müşterek bir uzlaşma zemininde uyuşmazlık taraflarca çözülecektir. Mağdur ortaya çıkan zararın telafisi için fail ile yüzleşecektir. Hakim yerine faile verilen cezayı mağdur belirleyecektir. Mağdurun uğradığı zararlar maddi veya manevi edimler yoluyla kendisinin talebi ile giderilecektir.

Böylelikle mağdura onarma sürecine katılma imkanı sağlanacaktır. Uzlaştırma kurumu sayesinde fail hapis cezası yerine mağdurun belirlediği bir edimi yerine getirmesi halinde cezası infaz edilecektir.  Böylece adli sicil kaydında fail hakkında herhangi bir kayıt oluşmayacaktır.

Uzlaştırma, faili damgalamama, yeniden sosyal hayata kazandırma ıslah etme amacı taşır. Uzlaştırma sayesinde uyuşmazlıklar mahkeme yargılamasına göre daha kısa sürede ve en az maliyetle çözüme kavuşmaktadır. Uzlaştırma adalet anlayışı, geleneksel ceza adalet sistemimize göre daha az maliyetli ve daha fazla kamu yararı sağlamayı amaç edinir.

Mağdurun suçtan doğan zararlarının giderilmesi uzlaştırmanın temel amaçlarından biridir.

Uzlaştırma mağdur odaklı bir kurumdur. Mağduru gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olmak kaydıyla soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar ile şikayete tabi olup olmadığına bakmaksızın CMK m.253/1-b’de sayılan suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Uzlaştırma Cumhuriyet başsavcılığı tarafından otomatik tevzi esasına göre görevlendirilen tarafsız ve bağımsız bir uzlaştırmacı kontrolünde gerçekleşitirilir.

Uzlaştırma kurumu karma nitelikli bir kurum olup, hem maddi ceza hukukuna hem de ceza muhakemesi hukukuna dair özellikleri bünyesinde barındırır. Uzlaştırma kurumunun en önemli özelliği sürecin tarafların özgür iradelerine dayanmaları gerektiğidir. Bu hususu teminat altına alacak olan da uzlaştırmadan görevli cumhuriyet savcısıdır.

Uzlaştırma ile uyuşmazlık hem ceza hukuku hem de özel hukuk bakımından ortadan kalkacaktır. CMUY m.7/6 hükmüne göre ; Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma veya kovuşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.

Ancak uzlaştırmanın sağlanması durumunda sigorta şirketlerine karşı başvuru imkanı bulunmaktadır. Sigorta şirketlerine karşı suçtan doğan zararın tamamı için değil, uzlaştırmada kararlaştırılan edimden geriye kalan bakiye zarar için başvurma yolu açıktır.

UZLAŞTIRMA NASIL GERÇEKLEŞİR?

Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Uzlaştırmaya ilişkin hükümlerin uygulanabilmesi için uzlaştırmanın taraflarının gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması gerekir. Bu nedenle kamu hukuku tüzel kişilerine karşı işlenen suçlar, uzlaştırma kapsamı dışındadır.

Uzlaştırma birden fazla kişi arasında da gerçekleşebilir; Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekmektedir.

Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Mağdur veya faile, uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukukî sonuçları anlatılır. Uzlaştırmacı taraflara anlaşma yapılana kadar uzlaştırmanın her aşamasında vazgeçebileceklerini söyler.

Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez.  Uzlaştırma teklifi doğrudan asile yapılır. İstisnai olarak müştekinin veya suçtan zarar görenin özel hukuk tüzel kişisi olması halinde vekaletnamede özel yetki var ise vekile de uzlaşma teklifi yapılabilir.

5271 sayılı CMK 253/4 uyarınca şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren 3 gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılmaktadır. Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.

Uzlaştırma teklifi kabul edildiğinde uzlaştırma işlemi süresi içerisinde zamanaşımı işlemez. CMUY. M.19/1: Uzlaştırmada, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek büroya verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez.

Uzlaştırma görüşmeleri gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine katılacak kişiler kanunda sınırlı şekilde sayılmıştır. CMK madde 253/13’e göre uzlaştırma müzakerelerine yalnızca şüpheli, sanık, mağdur, suçtan zarar gören, kanuni temsilci, ve özel yetki bulunması koşuluyla tarafların vekil veya müdafisi katılabilir.

Uzlaştırma işlemleri süresince masumiyet karinesi korunur fail suçlu olarak kabul edilmez. Uzlaştırmaya dahil olmakla veya uzlaşmanın sağlanmasıyla şüpheli/sanık suçu işlediğini kabul etmiş sayılmaz. CMUY. 6/1- ç bendine göre; Uzlaştırmacı masumiyet karinesi gereğince şüpheli ya da sanığın suçluluğu hakkında ön yargılı olamaz, şüpheli ya da sanığa karşı bir tavır takınamaz.

Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir.  Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır.

Uzlaştırma fail ve mağdur arabuluculuğudur. Suçtan dolayı zarar gören mağdurun failden zararını istemesi uzlaştırmanın en temel amacıdır. Mağdur zararın giderilmesi için bir edim kararlaştırır. Bu edim bir özür olabileceği gibi maddi ve manevi tazminat, hayır kuruluşlarına yardım vs gibi ahlaka ve adaba aykırı olmayacak edimler de olabilir.

Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.

Uzlaşma işlemleri olumlu sonuçlanırsa hem mağdur hem de fail kazanır. Bu sayede mağdur zararın giderilmesini bizzat failden isteme şansı elde ederken fail ise ceza yargılamasından kurtulur işlemiş olduğu suç da siciline işlemez.

Uzlaşma sonucunda failin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilerek dosya kapanır. Ancak edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, kamu davası açılması ertelenmesi şartları aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir.

Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, erteleme şartları aranmaksızın, kamu davası açılır.

Uzlaştırmanın gerçekleşmesi ve edimin ifası halinde failin adli sicil kaydına herhangi bir kayıt girilmez.
Adli Sicil Kanunu madde 4 gereğince kesinleşmiş mahkümiyet hükümleri adli sicile kaydedilmektedir. Uzlaşmak suçu kabul etmek veya suçtan mahkum olmak niteliği taşımadığından adli sicile kaydedilmez.

Kovuşturma evresinde yani mahkeme aşamasında uzlaştırma gerçekleştiyse sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde düşme kararı verilir. Ancak edimin yerine getirilmesi ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilir. Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verildikten sonra sanık edimini yerine getirmez ise mahkeme hükmü açıklar.

Şüpheli/sanık, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır. Mağdur uzlaştırma raporu ve belgesi ile mahkeme kararına gerek olmadan doğrudan şüpheli/sanık hakkında ilamlı icra takibi başlatabilir.

Uzlaştırma fail yararına olan bir kurum olduğu için yargılamanın hatta infaz aşamasında bile uzlaştırmadan yararlanılmaktadır. Soruşturma , kovuşturma, infaz ve hatta infaz tamamlandıktan sonra bile suç uzlaştırmaya tabi ise uzlaştırma yoluna gidilir.

Bundan dolayı uzlaştırmanın sağlanması halinde önceden ödenmiş olan adli para cezalarının iadesi konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Ancak kanundaki düzenlemeye göre ödenen adli para cezalarının geri alınamayacağı haller TCK m74/1 de genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme, müsadere olunan şeylerin veya ödenen adli para cezasının geri alınmasını gerektirmez şeklinde ifade edilmiştir. Kanunda uzlaştırma ifadesi geçmediğinden  uzlaştırma hükümlerinin uygulanması durumunda ödenen adli para cezalarının hükümlüye iade edilmesi mümkün olacaktır.

Uzlaştırma işlemleri sırasında anlaşma olmayıp daha sonradan da taraflar kendi aralarında da uzlaşabilirler. Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç soruşturma aşamasında iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak ya da kovuşturma evresinde ise hüküm verilinceye kadar kendi aralarında düzenledikleri uzlaşma belgesi ile uzlaştıklarını beyan edebilirler. Bu şekilde anlaşma da uzlaştırma hükmü doğurur.

UZLAŞMA KAPSAMINDAKİ SUÇLAR

Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar uzlaştırma kapsamındadır; Ancak şikayete tabi olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar haricinde uzlaştırma kapsamındadır. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda şikayete tabi olsun olmasın uzlaştırma yapılmaz. Uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümleri uygulanamaz.

Şikayete tabi olup uzlaştırma kapsamındaki suçlar:

Vatandaş tarafından yurtdışında işlenen suçların 1 yıldan az hapis cezasını gerektiren halleri (TCK 11/2)

Yabancı tarafından yurtdışında bir Türk vatandaşına veya Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin zararına işlenen suçlar (TCK 12/2)

Kasten yaralama suçu (TCK 86/2)

Taksirle yaralama suçu (TCK 89)

Tehdit suçu (TCK 106/1)

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu (TCK 116/1-2)

İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK 117/1)

Kişilerin huzur ve sükunu bozma suçu (TCK 123)

Hakaret suçu (TCK 125)

Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK 130)

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK 132)

Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (TCK 133)

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK 134)

Hırsızlık suçunda daha az cezayı gerektiren haller (TCK 144) ve kullanım hırsızlığı (TCK 146)

Mala zarar verme (TCK 151)

Hakkı olmayan yere tecavüz suçu (TCK 154)

Güveni kötüye kullanma suçu (TCK 155/1)

Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK 156)

Dolandırıcılık suçunun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi hali (TCK 159)

Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (TCK 160)

Malvarlığına karşı işlenen suçlar (yağma ve nitelikli yağma hariç)

Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (TCK 209)

Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (TCK 233/1)

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (TCK 234/3)

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu (TCK 239/1)

Yabancı devlet başkanına karşı işlenen soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olan suçlar (TCK 340/2)

Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret suçu TCK (341)

Yabancı devlet temsilcisine karşı işlenen hakaret suçu (TCK 342/2)

Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan aşağıdaki verilen suçlarda uzlaştırma kapsamındadır.

Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, TCK 86; TCK 88)

Taksirle yaralama (TCK 89)

Tehdit (TCK 106, birinci fıkra)

Konut dokunulmazlığının ihlali (TCK 116)

İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (TCK 117, birinci fıkra; TCK 119, birinci fıkra (c) bendi)

Hırsızlık (TCK 141)

Güveni kötüye kullanma (TCK155)

Dolandırıcılık (TCK 157)

Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165)

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK 234)

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, TCK 239)

Bunların dışında özel kanunlarda düzenlenen uzlaştırma kapsamında olan suçlar da vardır.

Özel kanunlarda düzenlenen uzlaştırmaya tabi suçlar ;

2004 sayılı İcra ve İflas yasası

1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu

2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu

3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun

5491 sayılı Çek Kanunu

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserileri Kanunu

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’dur.

Suça sürüklenen çocuklar için de uzlaştırma tabi olan suçlar CMK 253/1-c’ de düzenlenmiştir. Hükme göre; Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamındadır.

Suça sürüklenen çocuklarda uzlaştırma hükümlerinin uygulanabilmesi için mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek ya da özel hukuk tüzel kişisi olması şartıyla yalnızca suça sürüklenen çocuklarda değil, yetişkinler bakımından da geçerlidir. Suça sürüklenen çocuklarda yetişkinler bakımından uzlaştırma kapsamında olan suçlara ilaveten üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezaları da uzlaştırma kapsamındadır.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar hem yetişkin hem de suça sürüklenen çocuklar için de uzlaştırma kapsamında değildir. Uzlaşma görüşmeleri, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir. Soruşturmaya yetkili savcı  gerekli görürse resen delil toplayabilir.

 

Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.

Her türlü avukatlık ve danışmanlık hizmeti için bizimle iletişime geçin. Whatsapp: 0545 190 06 07
Paylaş