ARAMA TANIĞI OLMADAN YAPILAN ARAMA HUKUKA AYKIRIDIR
CMK’nın 119/4. maddesinde belirtildiği üzere “Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, iş yeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur.” demektedir.
Kanunun düzenlemesinde yer alan “bulundurulur” ifadesinin emredici olduğu, Cumhuriyet savcısı olmadan yapılan aramada iki tane işlem tanığı olmak zorundadır. Yargıtay’ın, içtihatları ve Anayasa Mahkemesi’nin yeni kararları doğrultusunda iki kişi hazır olmaksızın yapılan aramaları hukuka aykırı kabul etmektedir.
Amacı maddi gerçeğe ulaşmak olan ceza usul hukukunda, maddi gerçek, hukuka uygun elde edilen her türlü delille ispatlanabilir.
Anayasa madde 38/6 gereğince; kanuna aykırı olarak elde edilen bulgular delil olarak kullanılamaz. CMK m. 217/2. uyarınca da yüklenen suç, ancak hukuka uygun şekilde elde edilmiş olan delillerle ispat edilebilir. Yine aynı kanunun m.206/2-a’ya göre delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse, reddolunacaktır. CMK m. 289’a göre hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması, hukuka kesin aykırılık sebebi olacaktır.
Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/4496 E. 2021/255 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Soruşturma aşamasında Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla sanığın çalışmış olduğu … Bilgisayar isimli iş yerinde yapılan adli arama ile ilgili olarak düzenlenen 17/12/2009 tarihli iş yeri arama, el koyma ve yakalama tutanağına göre aramada beş polis memuru ile birlikte sanığın hazır bulunduğu, arama işlemleri ile ilgili olarak CMK’nın 119/4. maddesinde belirtildiği üzere “Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, iş yeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur.” amir hükmüne yer verildiği, yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu ve ele geçen delillerin de hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, Anayasamızın 38. maddesinin 6. fıkrası da “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez.” hükmü ve yine 5271 sayılı CMK’nın 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri karşısında, hiçbir aşamada suçlamayı kabullenmemiş olan sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.