Ailesi Zengin Kişi Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi?

Av. Ceren YANIK > Makaleler > Ailesi Zengin Kişi Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi?
  • Ailesi Zengin Kişi Yoksulluk Nafakası Alabilir Mi?

  • Ocak 2, 2024
Paylaş
Her türlü avukatlık ve danışmanlık hizmeti için bizimle iletişime geçin. Whatsapp: 0545 190 06 07

Yoksulluk nafakası boşanmanın mali sonuçlarındandır. Boşanma davası içerisinde eşlerden birinin talebiyle istenir, hakim talep olmadan re’sen yoksulluk nafakasına hükmedemez. Yoksulluk nafakası Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesinde düzenlenmektedir.

TMK md 175 gereğince; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Kanun hükmüne göre eşit kusurlu veya daha az kusurlu eş yoksulluk nafakası alabilir. Lehine yoksulluk nafakası hükmedilecek kişinin,  ailesinin mali durumunun çok iyi olması onun nafaka almasını engellemez.

”Ailesi zengin ancak kendi geliri bulunmayan kişi yoksulluk nafakası alabilir.”

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi    2006/6266 E 2006/13104 K
“İçtihat Metni”

MAHKEME: KAYSERİ 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ      :19.12.2005
NUMARASI :586-1102
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar, tazminatlar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Dosya kapsamından davacı-karşı davalı kadının ev hanımı olduğu, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Kadının ailesinin mali durumunun iyi olması nedeniyle bu talebin reddi usul ve yasaya aykırıdır

3-Tanıkların taraflardan duyum olarak aktardıkları olaylara dayanılarak hüküm kurulamaz. Davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olayın varlığı kanıtlanmamıştır. Davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırıdır.

4-Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri dikkate alındığında, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı koca yararına karşı dava nedeniyle vekalet ücreti takdiri gerekirken, yazılı şekilde mahsup edilerek vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.

SONUÇ: Hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı kadın yararına , 3. ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı koca yararına BOZULMASINA, iki tarafın bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itiraları yönünden hükmün 1.bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2006

Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.

Her türlü avukatlık ve danışmanlık hizmeti için bizimle iletişime geçin. Whatsapp: 0545 190 06 07
Paylaş