KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS İCRA TAKİBİ
Kambiyo senetleri adını verdiğimiz (çek, bono, poliçe) ticari senetlerdir. Kanun koyucu bu ticari senetler bakımından hayatta bir hızlılığı tahsil kabiliyetini kuvvetlendirmek bakımından ayrı bir ilamsız icra yolu benimsenmiştir. Dolayısıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ilamsız icra yolu ile takip içerisinde bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır.
Senet, Türk Ticaret Kanunun’da düzenlenen kambiyo vasfında olan resmi belgedir. Bu resmi senetlerin tahsili için alacaklı olan kişinin, İcra Mahkemesine senet aslı ile birlikte başvurarak bir icra takip talepnamesi hazırlaması gerekir. İcra müdürlüğü, senedin TTK’ da yer alan asgari vasıflara sahip olduğunu denetledikten sonra borçlu tarafa bir ödeme emri düzenler ve tebliğ eder.
Kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ticari hayatın sürekliliği nedeniyle icra takibine itiraz süresi çok daha kısadır. Kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 5 gün içinde itiraz edilmelidir. Tebligatın yapıldığı gün sayılmadan ertesi günden itibaren 5 gün içinde bir itirazın yapılması gerekir. Kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda itiraz süresi 5 gündür. Kendisine ödeme emri gönderilen borçlu böyle bir borcu olmadığını düşünüyorsa mutlaka süresi içerisinde itiraz etmelidir. Aksi durum halinde borçlunun tüm malvarlığı haciz tehdidi ile karşı karşıya kalacaktır. Kambiyo senedine dayalı takiplerde (çek ve senet) itirazlar icra mahkemesine yapılır. Yetkili icra mahkemesi ise icra takibinin başlatıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesidir.
Kambiyo senedine mahsus takip yolunda ise icra takibine borçlunun itiraz etmesi durumunda satış dışında icra takibi durmamaktadır; ancak mahkemeden tedbir karar isteyerek icra takibini durdurmak mümkündür.
Kambiyo senedine mahsus takip yolunda neye itiraz edilebilir?
İcra takip işlemleri yetkili icra dairelerinde başlatılmadıysa yetki itirazında bulunulabilir. Ya da senetten kaynaklanan borcun ödendiği itirazında bulunabilir. Takip konusuna dayanak olan çek, bono ve senedin altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden borçlu imzaya itiraz edebilir. Yapılan itirazların mahiyetine göre icra mahkemesine takibi durdurmak için tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlu borcu olmadığını ispatlamak için senedin sahteliğine veya imzaya itirazda bulunabilir. İcra takibini durdurmak istiyorsa borçlu teminat yatırmak zorundadır. Bu teminat bedeli borcun tamamı ve en az yüzde 15 teminat tutarını mahkeme veznesine yatırmalıdır. Yüzde 15 teminat tutarı yetine teminat mektubu da verilebilir. Teminat yatırıldıktan sonra dava sonuçlanana kadar teminat alacaklıya verilmez.
İMZAYA İTİRAZ (İİK M.170)
Borçlu, takip konusu senedin altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ediyorsa bu itirazını ayrıca ve açıkça 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmelidir. Aksi halde imza borçluya ait sayılır. Senedi imzalayan kişinin temsil yetkisine olan itirazlar, çift
imza ile borçlu şirketin temsil ve ilzam edilebileceği halde senet üzerinde tek imzanın atılı bulunduğu iddiaları imzaya değil, borca itirazdır. İmza itirazı kabul edilirse takibin durdurulmasına karar verilir. Alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilebilmesi için borçlunun talebi şart olmamakla birlikte alacaklının, senetteki imzasının borçlunun eli ürünü olmadığını bilebilecek durumda olması gerekir. Örneğin borçlu keşideci, alacaklı ciranta ise alacaklı aleyhine tazminat verilemez.
Çünkü alacaklı bu halde kötü niyetli ve ağır kusurlu kabul edilemez. Alacaklı aleyhine tazminatın bir şartı da bilirkişinin açıkça imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirmesi ve bu raporun icra mahkemesince alınmış olmasıdır. İmzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilemediğine dair raporlar takibin durdurulması kararı için yeterli ise de alacaklı aleyhine tazminat için yeterli değildir. İmzanın borçluya ait olduğu anlaşılır ise itirazın reddine karar verilir. Takip geçici olarak durdurulmuş ise mahkeme borçluyu takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu asıl alacağın %10’undan aşağı olmamak üzere para cezasına mahkum eder.
İmza itirazlarında bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmemektedir. Böyle bir durumda üçüncü bir bilirkişi raporu temin edilerek veya bilirkişiden ek rapor alınarak çelişkinin giderilip karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca verilen raporların Yargıtay emsal içtihatlarında belirtilen nitelikleri haiz (imzanın büyütülmüş fotoğrafı, teknik cihazların hangilerinin kullanıldığı, imzalar arasındaki farklılık ve benzerlik sebepleri) olması gerekmektedir. İmzanın borçluya ait olduğu iddiasının ispat külfetinin alacaklıya ait olduğu unutulmamalıdır.
Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.