Boşanma Davasında Darp Raporunun Önemi Nedir?
Kadına karşı şiddet ülkemizin kanayan yarası olup, şiddet türlerinden en yaygın olanı ve en çok bilinenidir. Dünya Sağlık örgütü, kadının saldırgan partnerinden ayrılmayı planladığı durumlarda, bu kararını partnerinin önünde açıkça söylemesinin oldukça tehlikeli ve kritik olduğunu belirtmiş. Kadınlar ayrılık kararını saldırgan partnerin olmadığı zamanda evi terk ederek, not bırakarak, veya sonrasında telefonla arayarak söylemelidir. Çünkü şiddet uygulayan erkekler, kadınlardan ayrılık kararını duydukları zaman ciddi bir öfke duyduğu ifade edilmiştir.
Kadınlar yuvasının dağılmaması, çocuğunun babasından ayrı kalmaması için yıllarca bu evliliğe katlanmak zorunda kalmaktadırlar. Ancak her ne yaşanmış olursa olsun, hiç kimse dövülmeyi, şiddete uğramayı hak etmemektedir.
Ülkemizde boşanma davalarındaki en büyük sebeplerden birisi de fiziksel şiddettir.Türk Medeni Kanunumuzda şiddet, evlilik birliği sarsacak temel nedenlerden birisidir. Fiziksel şiddet, boşanma davalarında mutlak bir boşanma nedeni olarak sayılmıştır.
Yargıtay da karısına şiddet uygulayan kocanın tam kusurlu olduğunu kabul etmiştir.
Tokat atma, yerlerde sürükleme darp gibi fiziksel saldırılar, boşanma davalarında çok yaygın şiddet biçimleridir. Boşanma davalarında fiziksel şiddeti ispatlayacak önemli delillerden birisi de darp raporudur. Şiddet mağduru kadınlar, Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Soruşturma Bürosuna başvurarak eşi hakkında darp nedeniyle şikayette bulunulur. Bu büro ilgili sağlık kuruluşuna yönlendirerek şiddet mağduru kadının darp raporu almasını sağlamaktadır.Yaralama suçunun eşe karşı işlenmesi sebebiyle erkek hakkında Kadına ve Eşe Karşı Basit Yaralama suçundan ceza davası açılmaktadır. Ancak bazen ceza soruşturma ve kovuşturma sürecinde farklı saiklerle şikayetçi taraf, şikayetinden vazgeçebilmektedir.
Ceza Dosyasında Şikayetten Vazgeçmek Boşanma Davasında Af Niteliğinde Sayılır Mı?
Tarafların ceza soruşturma ve kovuşturması sırasındaki cezadan kurtarmaya yönelik beyanları af değildir. Kadının, ceza kovuşturmasında eşinden şikayetçi olmadığını ifade etmesi, cezadan kurtarmaya yönelik olup, bu hal tek başına af niteliğinde kabul edilmez. Affın olması için kayıtsız şartsız bir irade beyanının mevcudu ya da en azından affı gösterir fiili bir tutum ve davranışın gerçekleşmiş olması gerekmekte ve af olgusunu iddia edenin bunu somut delillerle ispatı gerektiği kabul edilmiştir.
Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.