Kavga Sırasında Kamera Kaydı Almak Suç Mudur?
Herkesin merak ettiği konulardan biri kavga /tartışmanın kameraya kaydedilmesinin suç oluşturup, oluşturamayacağıdır. Bu soru pek çok tartışmalara yol açan bir konudur. İzinsiz görüntü kaydı almanın suç sayılmasının en önemli nedeni özel hayatın gizliliğini ihlal ediyor olmasıdır.
Ceza yargılamasında bir suçu tespit edebilmek için deliller önemli yer tutar. Görüntü kayıtlarını içeren kasetlerde yargılamada başvurulan delillerden bir tanesidir.
Kamera kayıtlarının hukuka uygun delil olup olmadığı incelenirken, birçok yönden ele alınması gerekir. Bunlar; kaydın gizli olup olmadığı, kaydedilen faaliyetin kamuya açık alanda gerçekleşip gerçekleşmediği gibi hususlardır.
Kamuya Açık Alanda Özel Hayat Olur Mu?
İnsanların bir arada topluca bulunduğu herkesin girebildiği yerlere kamuya açık alan diyoruz. Kamuya açık alanda kişinin görüntüsünü kaydetmek hukuka uygun olacak mıdır sorusu için öncelikle bir kişinin görüntüsünün onun kişisel verisi olup olmadığını yanıtlamak gerekecektir.
Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiye kişisel veri denir. Bir kişinin adı, soyadı, TC kimlik numarası, adres, telefon numarası, fiziksel özellikleri, ses kaydı, pasaport numarası, özgeçmişi, fotoğrafı, görüntüsü hobileri vs. daha fazla örnekle çoğaltılabilir yani bir insanı tanımlayan her şey o kişinin kişisel verisidir. Özel hayat görüntüsünün de “kişisel veri” olduğuna dair kuşku bulunmamaktadır. Kişinin özel hayatına ilişkin görüntüsünü resim çekme veya kaydetme özelliğine sahip aletle belli bir elektronik, dijital kayda almak özel hayatın gizliliği ihlalidir. Ancak kişiye yönelen haksız eyleme karşı, meşru savunma durumunda kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi olasılığı nedeniyle delil elde etmek için görüntü kaydının alınması hukuka uygundur.
Yargıtay’a göre özel hayat kavramından anlamamız gereken ise;
‘‘Kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir.
Bu nedenle, kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez. Kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibi geçerli olup, kamuya açık alandaki kişinin, gün içerisinde yapıkları, gittiği yerler, kiminle niçin, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü gibi hususları tespit etmek amacıyla sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş bilgileri ya da onun başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemeyeceği, özel yaşam alanına girdiğinde şüphe bulunmayan faaliyetleri özel hayat kavramı kapsamına dahildir; ancak, süreklilik içermeyen ve özel yaşam alanına dahil olmayan olay ve bilgiler ise bu kapsamda değerlendirilemez.
Sonuç olarak, bir olay ya da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği belirlenirken, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, içinde bulunulan fiziki çevrenin özellikleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınmalıdır.’’ Yargıtay 12. Ceza Dairesi E:2013/14886 K:2014/5845
Bu açıklamalar ışığında kişinin kamuya açık alanda olduğu sırada çekilen görüntüsü, özel hayatının gizliliğini ihlale yol açacak bir nitelikte olmayacaktır. Bundan dolayı; Kamuya açık alanda yaşanan kavga/tartışmayı ispatlama amacıyla kamerayla kayda almak hukuka uygundur. Hukuka aykırılık durumunun tespiti için saldırıya maruz kalan kişi veya olaya tanık üçüncü kişi de haksız eylemi video kaydına alabilir.
İspatlama Amacıyla Kavgayı Kameraya Kaydetmek Suç Değildir!
Yargıtay, kendisine karşı gerçekleşen eylem nedeniyle başka türlü delil elde etme imkanı bulunmayan kişinin, kamera kaydı almasını hukuka uygun kabul etmiştir.
Kişinin, kendisine yönelen eylem nedeniyle başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, kaybolma olasılığı bulunan delilin muhafazasını sağlayıp, katılanın eylemini ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka uygundur. Yargıtay 12.Ceza Dairesi E:2017/5122 K:2018/2516
Görüleceği üzere ani gelişen, başka türlü delil elde imkanı olmadığında haksız eylemi kameraya kaydetmek mümkündür. Ancak belirtmek isteriz ki planlı bir şekilde faile tuzak kurarak, görüntü kaydının alınması halinde bu deliller hukuka aykırı olacaktır.
Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.
YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ
2017/5122 E.
2018/2516 K..
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : Beraat
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek ge
Dosya kapsamına göre; sanığın ayrı yaşadığı eşinin babası olan katılanın evine çocuklarını görmek için geldiğinde çıkan tartışmayı kamera ile kaydedip soruşturma dosyasına delil olarak sunduğu iddia edilen olayda, kayda aldığı görüntüleri üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, kendisine yönelen eylem nedeniyle başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, kaybolma olasılığı bulunan delilin muhafazasını sağlayıp, katılanın eylemini ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket etme bilinciyle davranmaması nedeniyle yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.