Düğün Takılarının İadesi

Av. Ceren YANIK > Makaleler > Düğün Takılarının İadesi
  • Düğün Takılarının İadesi

  • Eylül 21, 2020
Paylaş
Her türlü avukatlık ve danışmanlık hizmeti için bizimle iletişime geçin. Whatsapp: 0545 190 06 07
ZİYNET DAVASI

Evlilik ile örf adete göre gelin ve damat için hediyeler verilir. Bu hediyeler ileriki zamanlarda  eşler arasında sorunlara yol açmaktadır. Düğün, nişan, çocuk doğumunda takılan hediyeler için ziynet davası açabilirsiniz. 

Ziynet eşyalarına ilişkin dava, eşler arasında açılan ve Türk Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan bir çeşit alacak davası olup, boşanma davasının fer’isi niteliğinde değildir. Bundan dolayı boşanma davasından ayrı olarak istenebilir.

Ziynet eşyası, rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen eşya olduğundan, hayatın olağan akışına göre kabul edilen kadının ziynet eşyasını üzerinde taşımasıdır. Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Bu yüzden ispat yükü ziynetlerin kendisinin elinden alındığını iddia eden kadın taraftadır.

 Yakın tarihe kadar Yargıtay içtihatlarında, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından kime takılırsa takılsın kadına ait sayılmakta idi
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.03.2020 tarihinde yapmış olduğu değerlendirmede ise bu konuda bir değişikliğe gidilmiş ve şu tespitlere yer verilmiştir:
”Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.”
Kadına özgü olmayan takılar hangi eşe takılmış olursa olsun artık tarafların paylı mülkiyetinde kabul edilmektedir.
ZİYNET DAVASININ İSPATI

 Boşanma davasında en önemli delil tanık beyanı iken ziynet davalarını ispatlamak adına tanık delilinden ziyade düğün kamera kayıtları, fotoğraflar vs. gibi belge delili daha fazla önemlidir. Ayrıca ziynet davaları bir tür eşya davası olduğundan yemin deliline dayanmak da mümkündür. Ziynet davalarında boşanma davalarından farklı olarak ikrar da hakimi bağlayabilir. Dava dilekçesinde ziynetin cins, nev’i, miktar ve niteliğini açıkça belirtilmesi şarttır. Ziynetin iadesi veya ziynetin iadesi olmadığı takdirde bedelin istenmesi gibi terditli dava açılabilmektedir.

Ziynet davası, evlilik sona ermesinden sonra açılabildiği gibi evlilik birliği devam ederken de bu dava açılabilmektedir. TMK 226 ‘‘ Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır’’ hükmü gereğince evlilik birliği devam ederken de eşinize karşı ziynet iadesi talebinde bulunabilirsiniz.
Ziynet davalarında davaların kazananı büyük oranda kadın tarafı olmaktadır. Aksi ispat edilmediği sürece ziynet davasında kadının davasının kabulünü gerektiren olgular;

1.Kadının fiziksel şiddete uğrayarak evden ayrılması

2.Kadının kovularak evden ayrılması

3.Hastaneye giderek evden ayrılması

4.Evlilik birliği sırasında kadının altınlarının bozdurulması

5.Kayın hısımlarınca kadının altınlarının elinden alınması

6.Kasa anahtarının bulunmaması

7.Kiralama suretiyle altın takılması

Bu gibi durumlar varsa ispatlamak koşulu ile kadın eşin davası kabul olunur.

Ancak bazı durumlarda kadın eşin davası reddolunabilir

Ziynet davasının reddini gerektiren olgular;

1.Olağan koşullarda ayrılma

Yargıtay’a göre evden kendi isteği ile ayrılan bir kadın ziynet eşyalarını da yanında aldığı kabul edilir.

‘‘Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu sebeple evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir.’’  Yargıtay 8.HD E. 2018/10531

Bundan dolayı ziynet davası açan kadın eşin, eğer olağan koşullarda ayrılma olduysa ziynetlerini almadığını kendisinin ispatlaması gerekir.

2.Geri verilme

3.İade edilmemek üzere verme/bağış

4.Kiralık kasadan alma

5.Gereksiz eşyaların bırakıldığı evin varlığı

Bu gibi durumlarda ziynet davası reddolunur.

Bir başka anlatımla ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadın tarafından kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının koca tarafından kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iade yükünden kurtulacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E.2017/803 

Ziynet eşyası talebi davası boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde istenebilmektedir.  Çocukların sünnet ve yaş günlerinde takılan altınlar için ise bu takılar müşterek çocuk malı olduğundan düğün takıları için açılan ziynet davasında istenemez. Çocuk adına açılacak ayrı bir alacak davasında istenmelidir.

 

Daha detaylı bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz.

Kaynak: Ömer Uğur Gençcan Ziynet ve eşya alacağı davaları

Her türlü avukatlık ve danışmanlık hizmeti için bizimle iletişime geçin. Whatsapp: 0545 190 06 07
Paylaş